Hayalleri süsleyen milyonluk Apple ekosistemi nasıl kurulur?

Spread the love

Apple ailesinde ekosistem kavramı aslında müşterilerin kullanım deneyimlerini artırıp, işlerini kolaylaştırmak üzere tasarlanan cihazların bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor. Bu ürünlerin en büyük özelliğiyse kendi içlerinde haberleşip veri transferi yapabiliyor olmalarıdır.

Tabii Apple bu tip sistemleri satın alabileceğiniz tek şirket değil. Fakat kullanıcılar arasında en yaygın ve stabil çalışanı olarak kabul ediliyor. Ayrıca kulaklıktan kaleme, akıllı saatten TV’ye kadar pek çok cihazı tek çatı altında toplayabiliyorsunuz.

Apple ekosistemi nedir ve nasıl kurulur?
Ekosistem kuracağınız zaman birinci adım olarak önceliklerinizi belirlemelisiniz. Örneğin devamlı spor yapan birisi için Apple Watch önemli bir ürün olacaktır. Çünkü telefonu yanınıza almadan saatlerce yürüyüş yapabilir ve bu süreçte aramalarınızla mesajlarınızı saatiniz üzerinden kontrol edebilirsiniz.

Devamlı toplantılara katılan veya bir sunumdan diğerine koşan beyaz yakalı çalışanlar için tablet veya laptop ile telefon ikilisi daha önemli olabilir. Örneğin toplantı öncesi dağıtılan belgeleri telefonunuzdan tarayabilir ve bir kaç saniye içerisinde AirDrop ile laptopunuza aktarabilirsiniz. Dolayısıyla iş veya özel hayatınıza göre cihaz seçimi yapabilirsiniz.

Apple’da bir ekosistem kurmak için ihtiyacınız olan şey aslında oldukça basittir. Birbirine yönlendirme yapabilen iki cihaza sahip olmak. Dilerseniz iki telefon veya bilgisayar olabileceği gibi bir kaç farklı cihaz da olabilir. Ayrıca ev ve iş yeri için iki farklı sistemde kullanabilirsiniz. Ancak gerçek anlamda bu sistemin içerisinde olmak için aksesuar ürünlerden de faydalanmalısınız.

Apple ekosisteminin avantajları
Safari: Açtığınız sayfaya diğer cihazlardan da erişebilirsiniz. Ayrıca sunduğu deneyim aynıdır.
Family Sharing (Aile içi paylaşım): Sizinle birlikte ailenizin beş üyesi Apple Music ve Apple Arcade gibi servislere erişimi paylaşabiliyor. Aynı zamanda iTunes ile App Store’dan satın alınan içerikleri, iCloud depolama alanı ve fotoğraf albümüne ortak erişim sağlayabiliyorsunuz.
App Store: Tek hesap üzerinden yaptığınız satın alımlara tüm cihazlardan erişebilirsiniz.
iCloud: Aynı hesap ile giriş yaptığınız tüm cihazlar tıpkı bir vücudun uzuvları halinde çalışabilir.
Tek bir cihaz gibi kullanın: Örneğin iPhone’unuzda bir metni kopyalayın ve MacBook’ta yapıştırın.
AirDrop: Bir dosyayı gönderirken tek yapmanız gereken AirDrop’a tıklamak ve gideceği cihazı seçmek. Bir kaç GB’lık dosyalar bile yalnızca saniyeler içerisinde aktarılacaktır.
Arama, SMS ve bildirim: iCloud hesabınızın aktif olduğu tüm cihazlardan arama, SMS ve bildirimleri alarak telefon işlevlerini kullanabilirsiniz. Tabii internet bağlantınızın olması gerekiyor.

Apple Sidecar: iPad, Mac veya MacBook’unuzu ikinci monitör olarak kullanabilirsiniz.
Ortak kamera kullanımı: Örneğin MacBook’ta Pages uygulamasını kullanırken iPhone’unun kamerasını kullanarak fotoğraf çekip uygulamaya ekleyebilirsiniz.
Sağlık kontrolü: Apple Watch kullanıcıları hem sağlık hem de spor rutinlerini tüm cihazlar üzerinden kontrol edebilir.
Apple Watch ile iPhone kontrolü: iPhone’un kamerasını, harita veya müzik uygulamasını Apple Watch’tan kontrol edebilirsiniz.
Cihazımı bul: Eğer bir ürünün yerini unuttuysanız diğerlerinden kolayca nerede olduğuna bakabilirsiniz.
Batarya kontrolü: Bluetooth ile bağlı olan tüm cihazların şarj durumlarını görebilirsiniz.
Tek kulaklık: AirPods kulağınızda takılıyken anlık olarak cihazlarınız arasında geçiş yapabiliyor ve hangisinden gelen sesi duymak istediğinizi seçebiliyorsunuz. Ayrıca çağrıları tüm cihazlar üzerinden kulaklığa aktarabiliyorsunuz.
Handoff özelliği: iPhone’da kitap okurken kahve molasının ardından iPad’de kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Uygun fiyatlı Apple ekosistemi oluşturma
Ekosistem içerisinde en basit düzeyde var olabilmek için bir iPhone ve iPad’e sahip olabilirsiniz. Bunun içinse 7 bin 499 TL tutarındaki iPhone SE’yi ve 4 bin 799 TL‘lik iPad 9. nesili kullanabilirsiniz. Bu sistem size 12 bin 298 TL‘ye mal olacaktır. Fakat gerçek bir deneyim istiyorsanız buraya bir MacBook, saat ve kulaklık ekleyebilirsiniz.

Bu noktada da 13 bin 499 TL’ye MacBook Air’i, 2 bin 699 TL‘lik Apple Watch Series 3 ile 1799 TL‘lik 2. nesil AirPods’u sepete ekleyebilirsiniz. Bu durumda toplamda 30 bin 295 TL harcamanız gerekiyor. Tabii öğrenciler ve tasarımcılar için iPad’in en sevilen aksesuarı 1.nesil Apple Pencil’ı da almak isterseniz ek olarak 1099 TL daha ödeyerek 31 bin 394 TL ile Apple Store’dan çıkabilirsiniz.

İyi bir Apple ekosistemi oluşturma
Bu ekosistemi oluştururken mümkün olduğunca gerçeklikten kopmamaya çalışacağız. İhtiyacımız olan şeyler bilgisayar, tablet, telefon, saat, kulaklık ve kalem olacaktır. Bunun için 11 inç M1 iPad Pro’yu 10 bin 799 TL‘ye, iPhone 13 Pro Max‘i 22 bin 999 TL’ye, 7. nesil Apple Watch’u 5 bin 399 TL‘ye, 3. nesil AirPods’u 2 bin 499 TL‘ye, 2. nesil Apple Pencil’ı 1399 TL‘ye ve son olarak yeni nesil 14 inç MacBook Pro’yu M1 Pro işlemcisiyle birlikte 28 bin 999 TL‘ye alıyoruz.

Tüm bu sistem bize 72 bin 94 TL‘ye mal oluyor. Tabii dileyen evi için iMac, iş yeri içinse Mac Pro alarak işi iyice abartabilir. Aynı zamanda iPad’in, kulaklığın veya laptopun en pahalı versiyonları alarak bir kaç işlemle bu tutarı 2 hatta 3 katına taşıyabilir. Ancak böyle bir planınız varsa aşağıdaki milyonluk ekosistem toplama rehberimize göz atabilirsiniz.

Hayallerimizdeki milyonluk Apple ekosistemini oluşturma
Şimdi hayaller kısmına gelelim. İlk önce evimiz için bir iMac alıyoruz. 27 inçlik modeli daha pahalı olsa da biz 24 inçlik M1 işlemcili nispeten daha uygun modeli seçiyoruz. Bu cihaza 16GB RAM ve 2TB SSD ekliyoruz. Bu bize 33 bin 599 TL‘ye mal oluyor.

Ardından işyerimizde biraz daha performanslı olan Mac Pro’dan alıyoruz. Raf tipi kasayı seçiyoruz. Kesenin ağzı sonuna kadar açıldığı için hiç bir zaman ihtiyacımız olmayacak bir güce sahip olan Intel Xeon W işlemciye ve 28 çekirdeğe sahip olan versiyonu seçiyoruz. Ömrümüz boyunca bir arada göremeyeceğimiz 1.5 TB’lık RAM’leri ekliyoruz.

Ekran kartı olarak 2 adet 64GB’lık Radeon Pro W6800 Duo olan versiyonu ekliyoruz. Yanına da 8TB SSD yeterli olacaktır. Ek olarak birde Apple Afterburner kart seçeneğini 26 bin TL‘ye ekliyoruz. Bu kasa monitör hariç bizlere 687 bin 99 TL‘ye mal olacaktır. Tabii dilerseniz yanına Magic Mouse ve Magic Trackpad’i 1939 TL farkla satın alım sırasında ekleyebilirsiniz. Yanında da Nano-texture Cam kullanan Pro Display XDR’ı 65 bin 569 TL‘ye 12 bin 499 TL‘lik standıyla birlikte alıyoruz.

Gelelim yanımızda taşıyabileceğimiz cihazlara. Bu noktada yine fiyat etiketine bakmadan görmemişlik yaparak en iyisini ve pahalısını seçmeye devam ediyoruz. 12.9 inç iPad Pro’yu 2TB hafıza ve Cellular seçeneğiyle sepete ekliyoruz. Burada yanına 1399 TL‘ye 2. nesil Pencil ve 4 bin 369 TL‘ye yeni Magic Keyboard’ı ekliyoruz. Toplamda 38 bin 267 TL ediyor.

Hemen yanına 1TB’lık iPhone 13 Pro Max’i 28 bin 999 TL‘ye, MagSafe özellikli deri kılıfını 659 TL‘ye, 7. nesil Watch’u 5 bin 399 TL‘ye ve AirPods Max’i 7 bin 99 TL‘ye ekliyoruz. Yanımızda devamlı taşıyabileceğimiz bir laptop içinse en iyi aday 82 bin 299 TL‘lik 16 inç, 64GB RAM ve 8TB SSD’li MacBook Pro oluyor. Son olarak 64GB’lık Apple TV 4K’yı 2 bin 849 TL‘ye alarak televizyonumuza bağlıyoruz.

Tabii biraz daha mobil iş istasyonu tarzında bir bilgisayara da sahip olmak istiyorsak bu noktada Mac mini’yi tercih edebiliriz. Bu durumda cihazı 2TB hafıza, 64 GB bellek seçeneğiyle gelen, 4.6 GHz’ye çıkabilen i7 işlemcili ve 10 Gigabit Ethernet bağlantısıyla birlikte alırsak 39 bin 399 TL tutacaktır.

Hayalimizdeki bu ekosistem toplamda 1 milyon 4 bin 236 TL tutuyor. Dolayısıyla bazen hor gördüğümüz yüzde 10’luk indirimler bile burada büyük fark yaratacaktır. Tabii ekosistem kurmayı düşünen kişilere tavsiyemiz, uygun fiyatlı seçenek üzerinden dilerlerse farklı cihazlarla çeşitlendirerek veya model yükselterek ilerlemeleri yönünde olacaktır.

kaynak.shiftdelete.com